Bağımsız bir kurye olan ana karakterimiz, olağan bir gününde yaşadığı beklenmedik olaylar silsilesine sürüklenir. Bir arabada patlama meydana gelir ve bu patlamada, seçimlere az bir zaman kala gündemi belirleyen başkan adayı hayatını kaybeder. İşin trajik kısmı bu basit teslimat görevini yerine getirirken, kendisini tüm ülkenin en çok aranan adamı olarak bulmasıdır. Kendisi, başkan adayının ölümünden sorumlu tutulmaktadır.
Oysa kuryemiz, sadece yanlış zamanda yanlış yerde bulunmuş masum bir insandır. Kendisine isnat edilen suçun ağırlığı altında ezilirken, aynı zamanda hayatta kalmak ve suçsuz olduğunu ispatlamak için çılgınca bir mücadeleye girişir. Bilmediği düşmanlar tarafından hedef haline getirilmiştir ve korkunç bir komplo ağının içine düşürülmüştür.
Filmin ilerleyen evrelerinde, kuryenin suçsuzluğunu kanıtlamak için gösterdiği çaba ve bu süre zarfında başına gelen trajikomik olaylar adeta izleyenleri filmin içine çekiyor. Gerçekle kurguyu başarıyla harmanlayan bu film, izleyicisini hem düşündürüyor hem de heyecan dolu bir maceraya sürüklüyor.
Yaşadığı bu trajedi, sıradan bir kuryenin hayatını nasıl bir anda değiştirebileceğini gözler önüne seriyor. Mücadelesi, direnci ve yaşama tutunma çabası, bir insanın ne kadar güçlü olabileceğinin mesajını veriyor. Kendi hikayesinin kahramanı olabilme uğraşı, belki de tüm seyircinin kendi hayatında kendine çekebileceği bir ders olabilir.
Sonuç olarak, bu film, bir yandan gerilim ve aksiyon dolu sahneleriyle nefes keserken diğer yandan da içerdiği derin anlamı ve başarılı oyunculuklarıyla göz dolduruyor. Her bir sahne, hikayenin bütününü tamamlar nitelikte olup, tek bir anın dahi kaçırılmaması gerekiyor. Kendi hayatının yönetmeni olmak isteyen herkesin mutlaka izlemesi gereken bir yapım olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
