Simmba, ahlaki ve etik değerlerden yoksun bir polis memuru karakterini canlandırıyor ve bu karakterin sunduğu tüm imtiyazlardan faydalanıyor. Ancak, hayatındaki bir dönüm noktası, Simmba'yı doğru yolu seçmek zorunda bırakıyor.
Simmba'nın polis memuru olarak görev yaptığı yer halkı tarafından hoş karşılanmayan, ahlaki ve etik değerleri olmayan bir karakter olması, onun bu görevi ne kadar istismar ettiğini ve tersine çevirdiğini gözler önüne seriyor. Rüşvet, yolsuzluk ve kanunsuzluk, Simmba'nın günlük yaşamının ayrılmaz bir parçası haline geliyor.
Bununla birlikte, hayatındaki beklenmedik bir olay, onun bu yolculuğunu tamamen değiştiriyor. Bu yaşam değiştiren olay, Simmba'yı, daha önce hiç düşünmediği bir şekilde, ahlaki ve etik yol seçmeye itiyor. Kaba ve yozlaşmış bir karakterden, bir nevi kendi içindeki şeytanla mücadele eden bir kişiye dönüşüyor.
Sonuç olarak, Simmba'nın hikayesi bir insanda meydana gelebilecek değişimi ve umudu mükemmel bir şekilde yansıtıyor. Bu film, moral ve etik değerler konusunda bizlere önemli bir ders veriyor; kim olursak olalım, hangi durumda olursak olalım, hepimiz doğru yolu seçme kapasitesine sahibiz.
Simmba, sadece bir polis hikayesi değil, aynı zamanda içsel değişimin ve kişisel gelişimin de bir hikayesi. İzleyicilerine, başta sert ve kabul edilemez görünen bir karakterin, zaman içerisinde nasıl yumuşayıp değişebileceğini gösteriyor. Bu film, hikayesindeki derin anlamı ve karakter gelişimini izlerken sizleri şaşırtacak ve etkileyecek bir başyapıt.
