"Özgün Aden bahçesinin tohumları, bugünkü toksik iklimimize dikkatsizce salındığında, bitki kontamine olmuş çevremiz tarafından dünya genelinde tahribata yol açan bir bitki kümesine dönüştürülür." Bu cümle, doğa ve insan etkileşimini anlatan bir sinema filmini akla getiriyor. Filmde, tohumlar, insanların çevreye karşı sorumsuz davranışlarının bir sonucu olarak toksik hale gelen modern dünyamıza bırakılıyor ve bu durum, doğanın intikam alma biçimini temsil ediyor.
Dikkatsizce yayılan tohumlar, çevremizi zehirleyen ve bitkilerin kontrolsüz bir şekilde büyümesine yol açan çeşitli kirleticilerin etkisi altında değişime uğruyor. Bu kontrolsüz büyüme, doğanın, insanların dünyayı tahrip etme eylemlerine karşı bir tepki olarak tasvir ediliyor. Filmin ana teması; insan eylemlerinin doğa üzerindeki zararlı etkileri ve doğanın bu eylemlere karşı direnişidir.
Yeryüzüne yayılan bu bitki kümesi, belirli bir süre sonra tüm dünya üzerinde kaosa sebep oluyor ve huşu içinde izleyicinin aklına "Acaba bu, doğanın bize bir uyarısı mı?" sorusunu getiriyor. Bu, hikayenin hem çevreci bir eleştiri hem de insanların dünyayı nasıl dönüştürdüğünün güçlü bir göstergesi olarak görülüyor. Her ne kadar bu durum bir felaketi çağrıştırsa da, filmin alt metninde yatan asıl mesaj, hepimizin dünyamızı koruma ve ona saygı gösterme sorumluluğuna sahip olduğumuzdur.
