"Paradise" adlı bir kasabada yaşayan Jesse Stone, Boston'da faaliyet gösteren bir seri katilin karanlık işlerini araştırıyor. Açıktaki tüm kanıtlarla, Jesse, tüyler ürpertici cinayetlerin sırlarını çözmeye çalışırken, bir yandan da kasabada kaybolan bir gencin endişe verici durumuyla ilgileniyor. Bu genç, kanunlarla sürekli başı belada, ama Jesse onun içinde halen kurtulmayı bekleyen bir ışık görebiliyor.
Dramatik bir atmosfer içinde, izleyici Jesse'nin ayak izlerini takip ederken, aynı zamanda onunla birlikte kasabanın dertlerine de tanıklık ediyor. Bu hikaye, hem bir suç dramasını hem de bir toplum dramasını başarılı bir şekilde birleştiriyor.
Jesse'nin Boston'daki seri katilin peşinden gitmesi, nefes kesici bir gerilim sunuyor. Katilin psikolojik profilini çözmeye çalışırken izlediğimiz Jesse'nin karakteri de derinlik kazanıyor. Diğer yandan, Paradise'daki gençle olan ilişkisi, Jesse'nin koruyucu ve şefkatli yönünü de gözler önüne seriyor.
Film, bu iki farklı hikayeyi birleştirerek, izleyicisini bir yandan korkutan karanlık bir dünyaya, diğer yandan ise umutsuzluk içindeki bir gençle, umut ışığının nasıl bulunabileceğini gösteren daha duygusal bir dünyaya götürüyor. Bu, seyirciye hem bir gerilim hem de bir dram deneyimi yaşatıyor. Katastrofik bir suç hikayesi ve bir gencin kurtuluş yolculuğu, izleyiciye gerilim ve duygusal karmaşıklık sunmak için bir araya getiriliyor.
