Avustralyalı haydut Ned Kelly'nin 1870'lerde yetkililerden kaçışını anlatan bir film izlemek bambaşka bir deneyim sunuyor. Film, Ned Kelly ve çetesinin, yıllardır adaletin kanunlarından kaçarak hayatta kalma çabasını gözler önüne seriyor. Belki de en çarpıcı yönlerden biri, dönemin sert ve acımasız koşullarının ne denli gerçekçi bir şekilde yansıtılması. Kaba ve sert atmosferiyle 1870'lerin Avustralya'sının iz beğenmeye değer bir portresini çiziyor.
Kelly'nin asi kişiliği ve çetesinin eşkıyalık faaliyetleri, hikayeye gizemli bir hava katıyor. Onların bu acımasız dünyada başkaldırıları ve hayatta kalma mücadeleleri, izleyiciyi adeta perdeye çekiyor. Hayatta kalmanın bir gereklilik olduğu bu dönemde, her bir karakterin güçlü ve cesur duruşları etkileyici.
Film, aynı zamanda dönemin toplumsal yüzünü de masaya yatırıyor. Adaletsizlikler, toplumsal çatışmalar ve insanların bu zor koşullar altında nasıl yaşama tutunduklarını anlatıyor. Ned Kelly ve çetesinin yaşadıkları, bir yandan tarihin acı sayfalarını bize hatırlatırken, diğer yandan da hayatta kalmanın ve adalet arayışının evrensel hikayesini anlatıyor. Bu bakımdan film, sadece bir kaçış hikayesi değil, bir direniş ve hayatta kalma hikayesi olarak da tanımlanabilir.
Sonuçta, bu film, 1870'lerin Avustralya'sında bir haydut çetesinin maceralarını anlatan, sert, gerçekçi ve düşündürücü bir yapım. Tarih ve gerilim severler için bu filmi kaçırmamalarını öneririm.
