Bir kadın, işini kaybettikten ve son karmaşık ilişkisi patlak verdikten sonra huzurlu bir hafta sonu geçirmek için kırsala gider. Eski moda bir duldan bir kır evi kiralar, fakat bu dul adam psikopatik eğilimlerini gizlemekte zorlanmaktadır. Kadının yaşadığı tüm bu güçlüklerle birlikte, film çerçevesinde izleyiciye ardı ardına gelen sarsıcı olayları ve beklenmedik dönüşleri ahenkle sunuyor.
Filmin çekimleri, kırsalın sakin ve huzur veren atmosferini adeta seyirciye yaşatıyor. Kadının yaşadığı çaresizlik ve yalnızlık hissiyle başlayan film, yavaş yavaş değişen atmosferi ve artan gerilimle izleyicinin nefesini kesiyor. Kırsal evi kiraladığı dul adamın psikopatik eğilimlerini günden güne keşfeden kadının yaşadığı korku ve endişeyi, izleyiciye son derece başarılı bir şekilde hissettiriyor.
Filmin yazarı ve yönetmeni, bir insanın psikolojik çöküşünü ve yabancılaşmasını mükemmel bir şekilde yansıtmayı başarıyor. Aynı zamanda, kadının karmaşık ilişkiler ve işini kaybetme gibi hayatın getirdiği zorluklarla nasıl baş ettiğine dair de dürüst ve acımasız bir portre çiziyor.
Sonuç olarak, bu film; gerilimi yüksek, atmosferi yoğun ve kurgusu karmaşık bir psikolojik dram. Hikayenin etkileyiciliği, karakterlerin derinliği ve yönetmenin başarılı anlatımı ile izleyicisini mest eden bir yapım. İzleyenlerin zihninde derin izler bırakmayı başaran bu film, sinema dünyasının unutulmayacak yapımları arasında yer alıyor.
