Film, cinayete kurban gitmiş genç bir kızın hikayesini merkezine alıyor. Bu genç kız, ailesini ve katilini, arafta, yani ölüler dünyası ile yaşayanlar dünyası arasındaki geçiş aleminden izlemektedir. Ölümden sonra bir tür gözlemciye dönüşen kız, intikam hırsı ile ailesinin yaralarını sarmasına yardımcı olma arzusu arasında bir dengede durmak zorundadır.
Film, özellikle bir trajedinin ardından ailenin yaşadığı acı ve iyileşme sürecine enfes bir değiniş yapmaktadır. Ancak bunun yanı sıra, genç kızın araf alemindeki hikayesi de bizlere ölümden sonra hayatın nasıl bir şekilde devam edebileceğini düşündürüyor, bu da seyirciyi derinden etkiliyor. Filmin her karakteri yerli yerinde oturmuş ve hikayeye katkı sağlıyor.
Sonuç olarak, genç kızın ailesinin acısını dindirme çabası ve intikam hırsı arasındaki gerilim, filmi diğerlerinden ayıran, çarpıcı bir unsur haline geliyor. Bu bölüm, özellikle seyircinin kendi duygusal deneyimlerini derinden sarsıyor ve filmin genelini etkileyen bir atmosfer oluşturuyor. Filmin, izleyiciye dram ve psikolojik gerilim dolu bir seyir hazzı sunuyor olması, seyirciyi sürekli olarak merakta bırakıyor ve kendine bağlıyor.
İlahi adalette olmasa katil elini kolunu sallaya sallaya hayatını yaşayacaktı. Güzel filmdi ama keşke katili atamaktan vazgeçmeselerdi. Çağla Tuğaltay cinayeti geldi aklıma umarım
Cesedinin bulunmasini isterdim ama cok üzüldüm bunun benzeri bir cok kız ve erkek evladimiz var ismi duyulmayan . Cok üzüldüm Allah korusun bu ve bunun gibilerden.
Çox mənalı filmdir
9
0