Zarar görmüş bir eski özel kuvvetler askeri olan ana karakterimiz, Londra'nın acımasız ve karanlık suç dünyasında hayatta kalma mücadelesi vermektedir. Film, bu adının hikayesini detaylarıyla işlerken, izleyicinin tüm dikkatini ekrana kilitlemeyi başarıyor.
Ana karakterimiz, kendi geçmişinden kaçmak için başka bir adamın kimliğine bürünme fırsatını yakalar. Ancak bu yeni kimlik, ona beklediği huzuru ya da kaçışı getirmez, tam tersine içinde bulunduğu belaları ikiye katlar.
Bütün bu hikayenin arkasında, Londra'nın karanlık yüzünü ve suç dünyasını da gözler önüne seren bir anlatım var. Film, sadece ana karakterin hikayesini değil, Londra'nın bu karanlık yanını da gözler önüne seriyor.
Filmde, ana karakterimizin özel kuvvetlerde geçirdiği günler ve sonrasında yaşadığı travmaların, onun hayatını nasıl etkilediği de detaylı bir şekilde işleniyor. Eski bir askerin, böylesine zorlu bir hayatı nasıl kabullendiği ve bu durumla nasıl başa çıktığı, film boyunca sergilenen bir diğer önemli konu.
Belki de filmi daha çekici kılan en önemli unsurlardan biri, ana karakterin bu yeni kimliği kabullenirken yaşadığı iç çatışmaların ve duygusal çalkantıların gözler önüne serilmesi. Damaged ex-special forces soldier, başka bir adamın hayatını sürdürmeye çalışırken kendi kimliğiyle, kendi geçmişiyle ve geleceğiyle olan bağlantısını sorguluyor.
Sonuç olarak, gayet başarılı bir senaryoya sahip olan bu film, izleyicinin dikkatini sürükleyen bir hikayeye, güçlü karakterlere ve karanlık bir atmosfere sahip. Bu filmi izlemeye değer kılan, karakterin dış dünyasını olduğu kadar iç dünyasını da başarıyla aktarmasıdır.
