"Willowdean ('Dumplin'), eski bir güzellik kraliçesinin büyük bedenli genç kızı, annesinin Miss Teen Bluebonnet güzellik yarışmasına bir protesto olarak katılır. Bu protesto, diğer yarışmacıların da onun izinden gitmesiyle büyük bir çığır açar ve bu, yarışmayı baştan aşağıya değiştirir.
Willowdean, annesinin bu düzeni kabul etmeyi reddeden biri olarak, bu güzellik yarışmasının sadece belirli bir beden tipini temsil etmesini değiştirmeyi amaçlar. O, bu düşüncelerini ortaya koymak için, oldukça geleneksel ve tipik bir güzellik yarışmasına meydan okur. Ancak, bu meydan okuma başlarda tek başına başladığı bir hareketken, diğer yarışmacıların da bu duruşa katılmasıyla geniş çapta bir değişimi simgeler.
Willowdean'ın bu protestosu, genç kızların içinde bulunduğu ve sıkışıp kaldığı toplumsal normları ve güzellik standartlarını sorgular. Sadece belirli bir beden tipine, belirli bir yüz güzelliğine sahip olanların değil, tüm kadınların güzel olduğunu ve bu tür yarışmalarda yer alabileceğinin altını çizer. Genel olarak, bu filmde herkesin kendi benliğine ve bedenine sahip olmanın önemini anlamasını, kendi bedenini sevmesini ve başkalarının ne düşündüğüne aldırmadan kendine saygı göstermesini teşvik ediliyor.
Bu anlamda "Dumplin'" filmi, güzellik kavramının klasik normlardan çok daha öte olduğunu ve bireysel farklılıkların da kabul edilmesi gerektiği mesajını veriyor. İzleyiciye, bir güzellik yarışmasının yüzeyinin altındaki toplumsal meseleleri ve baskıları ele alarak düşündürmeye teşvik ediyor ve bu süreçte genç kızların kendilerini nasıl gördükleri konusunda farkındalık yaratıyor."
