Dr. RJ Stevens, geçmişini ve ailesini geride bırakarak büyük şehre taşınmış ve başarılı bir talk show sunucusu kimliğine bürünmüş bir karakter. Amerika'nın derin güneyine, çocukluğunu ve gençliğini geçirdiği baba ocağına, ailesini ziyaret etmek üzere yıllar sonra bir yolculuk yapar. Bu yolculuk, sadece coğrafi anlamda değil, kişisel ve ruhsal anlamda da derin bir yolculuktur.
Ailesinin büyülediği bu toprağa ayak bastığında, geçmişiyle yeniden yüzleşir. Gençlik aşkı Lucinda Allen ile tekrar karşılaştığında, yıllar önce bıraktığı duyguların hala taze olduğunu fark eder. Aynı zamanda, abisi Otis ve kız kardeşi Betty ile eski anılarını yad ederken, çocuklukta başlayan ve yetişkinliğe dek süren çekişmeli ilişkisi olan kuzeni Clyde ile de hesaplaşmak zorunda kalır.
Dr. RJ Stevens'ın bu kişisel yolculuğu, eski ve yeni benliği arasında bir denge kurmak zorunda olduğu bir süreçtir. Aile kökleri ve geçmişe bağlı kalırken, kendi başarılarını ve kariyerini sürdürme çabası içinde olan Stevens'ın hikayesi, aile bağlarının, köklerin ve kişisel hedeflerin karmaşıklığını iyi bir şekilde yansıtıyor.
