Brian Clough'ın İngiliz futbol kulübü Leeds United'ın teknik direktörlüğünü üstlendiği tartışmalı 44 gününü ele alan bu hikaye, izleyiciye futbol sahalarının ötesindeki çekişmeleri ve çılgın karakterleri gözler önüne seriyor.
Başarılı ve tutkulu bir teknik direktör olan Clough'ın hırslı kişiliği, film boyunca hem kendisinin hem de Leeds United'ın kaderine etki ediyor. Bu süre zarfında, takımı birçok zorluğun üstesinden gelmek zorunda kalıyor ve Clough'ın hareketleri takıma türlü zorluklar yaşatıyor.
Film, hem futbol hem de kişisel çatışmaların bir bileşimi olarak Clough'ın hayatına detaylı bir bakış sunuyor. Bu süreçte Clough'ın ne kadar karizmatik bir lider olduğu ve karşı koyma yeteneği ile becerikli bir yönetici olma potansiyeli ortaya çıkıyor. Ancak, aynı zamanda egosu ve inatçılığı ile kendi başarısının önündeki en büyük engel olduğu da açığa çıkıyor.
Sonuç olarak, bu hikaye, bir futbol klübünün başındaki 44 günün, bir teknik direktörün nasıl hem yükselişini hem de düşüşünü simgileyebileceğini anlatıyor. Clough'ın hayatından ve futbolun acımasız dünyasından kesitler sunarak, izleyicilere tarihin tozlu sayfalarından çıkan dramatik bir hikaye sergiliyor. Sinema severler ve futbol fanatikleri için kaçırılmaması gereken bir yapım.
Bu film, Clough'ın trajikomik hikayesini son derece başarılı bir şekilde aktarırken, futbol sahalarında yaşanan politik çekişmelerin ve kişisel hırsların da perdeye yansıtılmasını başarıyor. Özellikle Clough'ın ivme kazanan kariyerindeki hızlı yükselişin ve düşüşün dramatik bir biçimde gözler önüne seriliyor.
