Olur Olur!

Ali, oldukça monoton bir hayata sahip bir insan. Eczanede formen olarak çalışmakta ve hayatı boyunda sürekli aynı rutini takip etmektedir. Ancak bir gün Azra ile karşılaşması her şeyi tamamen değiştirir. Azra, Ali'nin çocukluk aşkıdır ve ona olan duyguları hiç değişmemiştir. Ali, bir türlü dile getiremediği bu duyguları Azra'ya açmak istese de, içinde bulunduğu durumun getirdiği sınırlamalar ve kendine olan güvensizliği buna engel olmaktadır. Kendini umutsuzluk içinde hisseden Ali'nin karşısına bir umut çıkar. İnternette bir ilan görür: "Hayat..." İlan, Ali'nin hayatını değiştirecek bir kapıyı aralıyordu. İçinde bulunduğu durumu kabullenmiş olan Ali, belki de bu ilan sayesinde hayatına yeniden anlam katacaktır. Kendi sınırlarını aşmayı, çocukluk aşkı Azra'ya olan duygularını dile getirmeyi öğrenecektir. Sıradan bir hayata sahip olan Ali, belki de internetin dijital dünyasında bulduğu bu ilan sayesinde, hayatının tüm düzenini alt üst edecek bir maceraya adım atacaktır. Sinematik bir dilde aktarılan bu hikaye, aslında hepimizin zaman zaman içinde bulunduğu durumları yansıtıyor: aşka dair hissettiğimiz tutkular, yaşamın getirdiği sınırlamalar ve elde etmek istediğimiz değişim için gösterdiğimiz çaba. Film, sıradan bir karakter olan Ali'nin hayatındaki değişimler üzerinden hayatın ne kadar karmaşık, ama bir o kadar da umut dolu olduğunu anlatıyor. Hikayenin sonu ne olacak bilmiyoruz, ancak Ali'nin Azra'ya aşkını itiraf etmek için attığı bu adım, belki de hayatının geri kalanını tamamen değiştirecek. Hayat, aslında ne kadar da tahmin edilemez, değil mi?