"All-American College Star" ve "Beauty Queen wife" olarak tanımlanan bir çiftin huzurlu yaşamlarını, 60'lı yılların Amerika'sının karmaşasına kapılan bir kız çocukları üzerinden izlemekteyiz. Çift, Amerikan rüyasının müstesna örneklerinden; genç, dinamik, başarılı ve güzeller. Ancak bu görkemli tablelo, '60'lar Amerika'sının kaynayan sosyal dinamikleri karşında hızla parçalanmaya başlar.
Bu dönem, Amerika'da ırkçılık, Vietnam Savaşı, kadın hakları gibi pek çok önemli sosyal konunun yankı bulduğu, halk hareketlerinin yükseldiği, gençlerin ise bu değişimin ve direnişin öncüsü oldukları bir zaman. Filmde çiftin kızları, bu sosyal hareketliliğin bir parçası olur ve bu durum, ailenin hali hazırda var olan çatışmalarını daha da derinleştirir.
Bu süreç çiftin 'mükemmel' hayatlarını sarsarken, izleyici olarak biz de bir yandan Amerikan toplumunun bu çalkantılı dönemine, bir yandan da bir ailenin hızla dönüşen dünya karşısındaki çaresizliklerine, adaptasyon çabalarına ve bunun sonucunda yaşadıkları dramatik değişimlere tanıklık ediyoruz. Çarpıcı karakter gelişimleri, dönemin sosyal gerilimlerini ve kişisel çatışmaları başarılı bir şekilde seyirciye aktarıyor.
Film, başta Amerikan halkının 60'lı yıllardaki sosyal ve politik hareketlerin peşinden koşarken yaşadığı bireysel çatışmaları, ayrıca da kişisel hayatlar ve geniş çaplı toplumsal hareketler arasındaki etkileşimi güçlü bir şekilde ele alıyor. Bu bireysel ve toplumsal dinamiklerin karmaşık dengesini yakalamaktaki başarısı, filmi sadece bir dönem filmi olmanın ötesine taşıyor ve evrensel bir boyut kazandırıyor.
