Yeni bir yaşa girişin, kendine güven duygusunun keşfinin ve aidiyet arayışının üzerine kurulu, sıcak bir hikayeye dalmaya hazır olun. Küçük bir mülteci çocuğunun BMX bisiklet sporunda zafer arayışını ve kimliğini, güvenliği, mutluluğu ve sevgiyi bulmayı amaçladığı bu eşsiz hikaye insanın yüreğine dokunmaktan geri kalmıyor. Bu can alıcı yolculukta çocuğun hayatı, farklı kültürler, dil engelleri ve çevresinin anlam veremediği bir tutku arasında sıkışıp kalırken, izleyiciler de onunla birlikte bu macerada yer alıyor.
Bu hikaye, inanç, direnç ve arzunun bir çocuğun içinde nasıl umuda dönüşebileceğini gösterirken, aynı zamanda seyircilere farklı bir perspektiften dünyaya bakmayı öğretiyor. Kişisel güvencesizliklerle ve sosyal baskılarla yüz yüze geldiği her durum, karakterin daha da güçlenmesine ve hedeflerinin peşinden gitmekte kararlı olmasına yardımcı oluyor.
BMX sporu ve özgürlüğün bir sembolü olarak bisiklet, filmin en önemli sembolleri arasında yer alıyor. Filmin bir diğer gücü ise genç mülteci karakterin kimliğinin inşası üzerine nehirden anlatılan bir hikaye sunması. Bu hikaye, izleyiciye sevginin ve bağlılığın önemini, hayallerin ve hedeflerin peşinden gitmenin gücünü hatırlatıyor. Her bireyin kendi kimliğini bulma, mutluluk ve aşk arayışının evrensel bir yolculuk olduğunu ispatlar nitelikte olan bu hikaye, sadece bir sinema gösterisi olmaktan öte, derin bir yaşam dersi sunuyor.
