Bir organ nakli komitesi, üç hastadan hangisinin yaşam kurtaran bir kalbi hak ettiğine karar vermek için sadece bir saate sahip. Bu çaresiz durum karşısında her bir hasta ayrı ayrı değerlendirilip en uygun adayın seçilmesi gerekiyor. Bir yandan hayatta kalma mücadelesi veren hastalar, diğer yandan ise bu zor kararı vermek zorunda olan doktorlar. Bu ağır yük altında kalan komite üyeleri, doğru kararı vermiş olmanın yüküyle yedi yıl boyunca yaşamak zorunda kalıyorlar.
Yedi yıl sonra, o kader belirleyici kararın sonuçlarıyla başa çıkmak zorunda kalan komite üyeleri, alınan kararın her birini farklı şekillerde etkilediğini fark ediyorlar. Bu süre zarfında bazıları vicdan azabı çekerken, bazıları da verilen kararın doğruluğuna inanıyor. Bu karmaşa içinde, karar vermenin ne kadar zor olduğu ve bunun kişiyi ne şekilde etkileyebileceği gerçeğiyle yüzleşiyorlar.
Bu hikaye, izleyiciye, hayatın en zor kararlarından birini almak zorunda olan bir grup insanın yaşadığı travmayı ve bunun sonuçlarını etkileyici bir şekilde sunuyor. Aynı zamanda, etik değerlerin ve insani vicdanın çoğu zaman teknik ve profesyonel değerlerle çatışabileceğini gösteriyor. Bu yüzden bu film, izleyicisine derin bir etik ve moral dersi vermektedir. Profesyonel bir sinema yorumcusu olarak, bu filmin karmaşık ve ağır konusu nedeniyle izleyicinin üzerinde büyük bir etki bırakacağına inanıyorum. Her bir karakterin hissettiği duygusal yoğunluğu ve etik çatışmayı başarıyla aktardığı için filmi yöneten ve oynayan herkese teşekkürlerimi sunuyorum.
