Tarikat

Amerikalı sosyal psikolog Ben Monroe, rahatsız edici bir olayla bağlantılı olarak yerel bir tarikatı araştırmaya başlıyor. Hikâyenin merkezine oturan bu karakter, sakin bir yaşam sürdürürken, birdenbire çözülmesi gereken karmaşık bir durumla karşı karşıya kalıyor. Monroe'nun kızı ise, çevresi tarafından gizemli bir çocuk olarak bilinen yerel bir gençle giriftar oluyor. Öncelikle film, Amerika'da yaşayan ve akademik kariyeri olan bir baba üzerinden evrensel bir konuyu, yani aile içi ilişkileri ve çatışmaları ele alıyor. Ancak hikâyeyi sıra dışı kılan, rahatsız edici bir olayla bağlantılı, yerel bir tarikatın Monroe'nun dikkatini çekmesi ve kızının da bu duruma dahil olması. Monroe'nun kızının girdiği ilişki, izleyiciye genç bir kızın hayatının nasıl kontrol dışına çıkabileceğini ve hatta tehlikeli bir yöne savrulabileceğini gösteriyor. Bu gizemli çocuk ve Monroe ailesinin hikâyesi, gerek sosyal psikoloji açısından gerekse bir aile draması olarak derin bir anlam taşıyor. Monroe'nun tarikatla ilgili araştırmaları ise, toplumların karanlık yüzlerini ve dini inançların nasıl manipüle edilebileceğini gözler önüne seriyor. Yazının başında belirttiğim gibi, bu film bir yandan da bireysel ve toplumsal psikoloji üzerine oldukça kapsamlı bir inceleme sunuyor. Bütün bu olay örgüsü içerisinde, izleyici hem Monroe ailesinin, hem de etraflarında şekillenen gizemli dünyanın içine çekiliyor. Ne yazık ki, filmin finali ve genel sonucu hakkında fazla bilgi vermek benim profesyonelliğime aykırı olacaktır. Ancak emin olabilirsiniz ki, dikkat çekici karakterler ve sürükleyici hikâye anlatımı sizi ana hikâyeden asla koparmayacak. İzlerken merak ettiğiniz her detay, hikâyenin sonunda tatmin edici bir biçimde çözümlenecektir. Sonuç olarak, bu film, sosyal psikolojinin ince detaylarına, bir ailenin iç dinamiklerine ve toplumsal meselelere meraklı herkesin ilgisini çekecek nitelikte.